Nilgün Marmara, 13 Ekim 1987’de, İstanbul Kızıltoprak’taki evinin balkonundan atlayarak hayata veda etti. Sadece 29 yaşındaydı ve geride bıraktığı intihar notunda, kısacık hayatı boyunca yazdığı şiirlerinin basılmasını vasiyet etmişti. Daha doğrusu, “istersen daktiloya çekilmiş şiirlerimi bastırabilirsin” diye yazmıştı eşine… Nilgün Marmara’nın yazdıklarını etrafındakilerle paylaşma konusunda çok çekingen davrandığı, yakın dostlarının ifadelerinden de anlaşılıyor. Tıpkı edebiyat tarihinde yerini alan (ya da alamayan) ve bu konuda iddialı görünmekten mahcubiyet duyan pek çok kadının yaptığı gibi…
Nilgün Marmara, 13 Şubat 1958’de İstanbul, Moda’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü, Sylvia Plath’in Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi tezi ile 1985’te bitirdi. Bu tarihten yirmi yıl sonra Türkçe’ye çevrilen ve kitaplaştırılan çalışma, Marmara’yı derinden etkilemiş olan müntehir Plath’in yaşamı ve şiiri üzerine parlak çözümlemeler içermektedir.
Nilgün Marmara’ya göre Plath, “Kadınların toplumsal bir hastalığın sonucu olan perişanlığının kurbanı olmuştur (…) Her ne kadar şiirlerinde kadınların kaderini modern uygarlığın kaderiyle kusursuzca birleştirse de, bunu kabullenmenin dehşetini algılayamaz ve S. De Beauvoir’ın ‘Erkeğin asıl zaferi, kadının onu kendi kaderi olarak kabullenişidir’ sözüyle belirttiği gerçeği aşmaya çalışmaz.”*
Nilgün Marmara’nın şiirleri ölümünden sonra Daktiloya Çekilmiş Şiirler başlığıyla yayımlandı ve okurlarına ulaştı. Gülseli İnal, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Seyhan Erözçelik gibi edebiyatçı dostlarının, Marmara’nın anısını yaşatmak üzere kaleme aldığı şiir, deneme ve tanıklıklar hüzün doludur. Ece Ayhan’ın, “Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır / Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek” dizeleriyle biten o güzel şiiri (Meçhul Öğrenci Anıtı) Nilgün Marmara’ya adanmıştır.
* http://aykiriakademi.com/sanat/sanat-kitaplarin-dunyasi/nilgun-marmara-nin-kaleminden-sylvia-plath
KUŞUM VE BEN
Kuşum ve ben bir aynada
uyuyoruz, kafesimiz yatağımız
yüzlerimiz eşlerine baka baka
sonsuz kar altında uyuyoruz
kuşum ve ben.
Eşim ve ben kızıl bir bağla
bağlıyız birbirimize
Çözülürse yoksulluk sevinir
Aynamızın içinde tek bu bağ…
Kızıl kıskanç eşim kuşum ve ben…
Nilgün Marmara
Kırmızı Kahverengi Defter, Telos Yay.