20. 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nü ağır baskı ve şiddet koşullarında, yasaklara ve türlü engellere rağmen gerçekleştirdik. 16 yıl boyunca İstiklal’de sorunsuz yürüdükten sonra, 2019’dan itibaren çeşitli yasak ve engellerle karşılaşıyoruz. Bu yıl engellerin dozu arttı, çok erken saatlerden itibaren Taksim’de metrolar kapatıldı, sokaklar barikatlarla kuşatıldı, vapura binerek eyleme gelmek isteyen arkadaşlarımız daha Kadıköy’deyken gözaltına alındı. Feminist Mekan’dan Sıraselviler’e gitmek üzere adım attığımız andan itibaren çevik kuvvetin şiddetiyle karşılaştık ve her köşe başında birbirine ulaşmaya, Sıraselviler’de toplanmaya çalışan kadınlar, lubunyalar ablukaya alındı, gözaltı tehdidiyle korkutuldu, darp edildi, doğrudan gözlerimize gaz sıkıldı. Her yıl daha da büyüyen feminist mücadelemizden devletin ne kadar korktuğunu bir kez daha gördük. Mekan’dan yola çıktığımızda 100 kişiydik. Eylemin Karaköy’de biteceğine dair söylentileri engellemek, kalabalığın başka yönlenlere gitmesine engel olmak ve polise rağmen bir araya gelebilmek için Cihangir Caddesi’ne çağrı yaptığımızda birbirimize ulaşabileceğimizden bile emin değildik. Ama her barikatta çoğaldık, sonunda Cihangir’e ulaşmayı başaran kalabalığa inanamadık. Yine böylesi bir kalabalığın da Karaköy’de kaldığını öğrendik. Eminiz ki pek çok sokakta bilmediğimiz daha çok hikaye, daha çok kalabalıklar ve direniş vardı 8 Mart gecesi. İletişim kurmanın bile bu denli güçleştirildiği, internetin sıklıkla çekmediği koşullarda birbirine kavuşan, kavuşamayan kadınlar, lubunlar her sokağı feminist isyan alanına çevirdiler. Elbette eksikliklerimiz, yetişemediklerimiz de oldu, ama zaten bu geceyi böylesine güçlü kılan yalnızca 50 küsür kişilik hazırlık komisyonu değil, her köşe başında direnenlerin gösterdiği irade, azim ve dirayettir. Bizler her yıl sokaklarda olmaya, bu düzeni değiştirmek için beraber mücadele etmeye devam edeceğiz. Sokaklarda, daha özgür 8 Mart’larda görüşmek üzere.
