Seksenli yıllar Türkiye’de feminizmin yükseldiği yıllar. Bu yıllarda Türkiye’de feministler mahrem ve dokunulmaz alan olan ailenin kapısını aradılar. Seksenli yılların sonuna gelindiğinde, feminist hareket arkasında dayak, evlilik içi tecavüz, işe girerken koca izni gibi daha önce konuşulmayan ve özel sayılan birçok konuyu toplumsallaştırmayı başardığı bir tarih bırakmıştı.

Tam da bu dönemde devlet katından, kadınların çalışmasının boşanmayı arttırdığı, ailede kadınların cinsiyetçi rollerini kutsayan ve esas sorunun aileyi güçlendirmek olduğu söylemleri yükselmeye başladı.

29 Aralık 1989 tarihinde Aile Araştırma Kurumu ve 20 Nisan 1990 tarihinde de Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı kanun hükmünde kararnameler ile kuruldu. Aile Araştırma Kurumu, o dönemlerde “Flört fuhuştur” ve “Feminizm sapıklıktır” açıklamaları yapan Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in de desteğiyle “kadının çalışmasıyla birlikte yapısı bozulan” Müslüman – Türk ailesini güçlendirmek için çeşitli çalışmalar yaptı.

Aile Araştırma Kurumu’nun yasalaştığı yıllarda feminist kadınlar bu kurumun kadınların özgürleşmelerinin önünde bir engel olacağını ifade ederek, bir dizi protesto eylemi düzenlediler. Hatta 2 Kasım 1990’da feminist kadınlar aileyi güçlendirip, kadınları güçsüzleştiren yasalara karşı bir boşanma eylemi gerçekleştirdiler.

Aile Araştırma Kurumu önce Başbakanlığa bağlı iken 514 ve 536 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerle, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile birlikte Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı bünyesinde yer aldı. Ancak 1994 yılında tekrar Başbakanlığa bağlı çalışmalarını yürüttü.

13 Kasım 2004 tarihinde 5256 sayılı yasa ile Başbakanlığa bağlı bir genel müdürlük olarak güçlendirilerek yeniden yapılandırıldı. 08.06.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın kaldırılarak, sadece aileyi önceleyen; kadınlar bir aile içinde olmadığında ya da bir aile içinde olmayı reddettiğinde kaynak ve politikalara erişimini kaldıran Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruldu. “Aile Araştırma Kurumu” da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak faaliyetlerini sürdürdü. 9 Temmuz 2018 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının birleştirilmesi ile kurum Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlanarak faaliyetlerine devam etti.

1990 yılında “milli bir aile politikası oluşturmak” temasıyla birincisi, Mayıs 2019’da “Aileye Değer Türkiye’ye Değer” temasıyla yedincisi yapılan Aile Şuralarının kararları Aile Araştırma Kurumu tarafından yaygınlaştırılıyor. Kurum “evlilik öncesi eğitim”, “aile eğitimi” kitapçıklarıyla aileyi güçlendirecek politikaları her kesime ulaştırmaya çalışıyor. Türkiye’de boşanmanın nedenleri, Türkiye’de aile yapısı araştırmaları kurum tarafından sürekli olarak yapılıyor.

Özellikle 2010 sonrası, bu araştırmalara da dayandırılarak, kadını değil aileyi önceleyen, cinayetleri değil boşanmayı engellemeyi hedefleyen hükümet politikaları oluşturuluyor. Aile Eğitim Programı ve Aile ve Boşanma Süreci Danışmanlığı kurumun en önemli faaliyetleri arasında yer alıyor. Ailenin yıprandığı, boşanmaların arttığı, aile değerlerinin zayıfladığı iddiasıyla çalışmalarını ve araştırmalarını genişleten kurum kadını değil aileyi merkeze alan yaklaşımıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.