Jo Freeman (nam-ı diğer Joreen) bir aktivist, yazar, siyaset bilimci ve avukattır. 26 ağustos 1945’te Atlanta’da doğdu.

Freeman, 1961’de Granada Hills Lisesi’ni bitirdi. California Üniversitesi’nden 1965’te Siyaset Bilimi alanında onur derecesiyle mezun oldu. Çocukluğu boyunca kızlara dayatılan kısıtlamalardan kurtulmaya çalıştı.

1960’larda Berkeley’de yaygın olan siyasi öğrenci gruplarına ve daha geniş toplumsal hareketlere dahil oldu. Eğitim reformunu teşvik etmek için lobi faaliyetleri yürütüyor, “adil konut” kampanyaları için mücadele ediyordu. 1963-64’te Freeman, yerel işverenlerin daha fazla Afrikalı-Amerikalı çalıştırmasını talep eden gösteriler düzenleyerek Bay Area Sivil Haklar Hareketi’ne katıldı. Bunlardan ikisinde tutuklandı ve altı hafta yargılandı. Bu deneyimler, gelecekteki eğitimini ve seçimlerini derinden etkiledi. Düşünceyle eylemi birleştirmeyi, kendisinin ve diğerlerinin ne yaptığını eleştirel bir şekilde analiz etmeyi sevdiğini keşfetti. Bitirme tezini “Sivil İtaatsizlik” üzerine yazdı ve yıllar sonra toplumsal hareketler literatürüne çeşitli katkılar sunmak için deneyimlerinden yararlandı. Freeman, 1968 yılına kadar yüksek lisans okumadı çünkü sosyal değişim yapmanın sosyal bilimlerden daha önemli olduğunu düşünüyordu. Mezun olduktan sonra, Dr. Martin Luther King Jr. başkanlığındaki Güney Hristiyan Liderlik Konferansı’nda (SCLC) çalışmak üzere Atlanta’ya gitti. Komünist bir sempatizan ve ajitatör olarak hedef gösterilmesi üzerine, SCLC onu Chicago’ya gönderdi.

“Eşit haklar” talepleri, “ayrı ama eşit” itirazları, toplumun kadınlara, erkeklere hizmet etmek ve çocuk yetiştirmek dışında çıkardığı engelleri eleştirmek için ona analitik bir çerçeve sağladı. Ek olarak, siyah toplumda, kadınların beyaz toplumda sahip oldukları sınırlı rollere kıyasla daha etkin şekilde yer aldıklarını gözlemek, kadınlar için alternatif bir model üzerine düşünmesini sağladı; siyah toplum, gücün takdir edildiği ve kadınların liderliğinin daha fazla kabul edildiği bir yerdi. Bu gözlemlerle Freeman, kadının yeri hakkında doğal veya kaçınılmaz hiçbir şey olmadığını fark etti.

Bir ticaret dergisi için yeniden yazma editörü olarak bir pozisyon buldu ve burada yayınlanmak üzere el yazmalarını düzenlemeyi ve gözden geçirmeyi öğrendi. Bu deneyim onu Women: A Feminist Perspective‘in beş baskısını düzenlemeye yöneltti (Mayfield, 1975, 1979, 1984, 1989, 1995). Freeman’ın düzenlemesi, katkıda bulunduğu bölümlere, okunabilirliği ve mevcut verileri keskin analiziyle birleştiren tutarlı bir tarz verdiği için, kadın çalışmaları dersleri için önde gelen bir giriş kitabı haline hızla geldi.

Freeman, Chicago’nun ilk kadın özgürlük grubunu örgütleyeceği kadınlarla gazeteci olmaya çalışırken tanıştı. Haziran’da Chicago Üniversitesi’nde Heather Booth ve Naomi Weisstein tarafından verilen, kadınlar üzerine ücretsiz bir kursa gitti. Orada tanıştığı kadınlar sonunda ilk grubun çekirdeği olacaktı. Her hafta, Freeman’ın Chicago’nun batı yakasındaki dairesinde buluşuyorlar, önce konuşuyorlar, sonra mektuplar, makaleler ve broşürler yazıyorlardı. Westside grubundaki kadınlar, Chicago çevresinde başka tartışma grupları örgütlediler. Küçük kadın grupları her yerde mantar gibi çoğalıyordu.

Westside grubu ayrıca ilk haber bülteni olan “Kadın Kurtuluş Hareketinin Sesi”ni başlattı ve böylece harekete adını verdi. Freeman, ülkenin her yerinde örgütlenen feministlerle yazıştı. Haber bülteni üzerindeki çalışmaları ve bir bilgi merkezi olarak rolü 1969’a kadar devam etti ve bu sırada Chicago Üniversitesi’nde siyaset bilimi yüksek lisans okuluna kaydoldu. Freeman, kadınları örgütlü bulabildiği her yerde feminist broşürler dağıttı ve otostop ile Avrupa’nın her yerine gitti. Yüksek lisans öğrencisi olarak kadınlar ve feminizm üzerine dönem ödevleri yazdı ve bunların çoğu yayınlandı.

Yeni bir hareket başlatmanın heyecanı, toplumsal örgütlenmelerin tipik özelliği olan olağan rekabetler, kıskançlıklar, manipülasyon ve baltalamalar tarafından azaltıldı. Freeman, Joreen adı altında yazdığı üç makalede bunları anlamaya ve analiz etmeye çalıştı. “BITCH Manifestosu” (1969), “Yapısızlığın Tiranlığı” (1970) ve “Çöpe Atma: Kız Kardeşliğin Karanlık Yüzü” (1975), birçok bölümde başkalarının deneyimlerine ışık tuttukları için sıklıkla yeniden basılan küçük klasikler haline geldi. Tüm çalışmalarının en bilineni olan “Tyranny”, yapısız bir grup diye bir şeyin olmadığını savundu; grubu yapısız kabul etmenin, sorumluluktan kaçılmasına ve gücün gizlenmesine izin verdiğini öne sürdü. Aslında her grubun genellikle dostluk ağlarına dayalı bir yapısı olduğunu ve resmi olarak demokrasinin olmadığı durumlarda önemli kararları bu ağların vereceğini söylüyordu.

Freeman, The Bitch Manfesto’yu 1968 sonbaharında yazdı. Freeman, bu çalışmasında kadınların toplumda üç ilkeye; kişiliklerine, yönelimlerine ve fizikselliklerine dayalı olarak bir “kaltak” olarak etiketlendiğini belirtiyor. Freeman, “orospu” olarak etiketlenen kadınların genellikle saldırgan veya erkek düşmanı olarak görüldüğünü savunuyor. Jo Freeman, kadınlardan içlerindeki kaltakları kucaklamalarını istedi ve insanları kızdırmadan (ve dolayısıyla orospu etiketini almadan) toplumsal değişimi sağlamanın zor olduğunu belirtti. Orospu Manifestosu pek çok kişi tarafından sevilmedi, ancak feminizm üzerinde büyük bir etki yarattı.

Freeman, popüler dergiler, bilimsel dergiler ve antolojiler için kadın ve kadın kurtuluşu üzerine birçok makale yazdı. Kadın kurtuluş hareketi üzerine yazılarına ek olarak, sosyal hareket teorisine katkılar, hukuk ve kamu politikasının kadınlara nasıl davrandığına dair eleştiriler ve kadınların yüksek öğrenimdeki deneyimlerine ilişkin analizler de yayınladı. Makaleleri birçok ders kitabı için yeniden basılmaya devam ediyor.

Freeman, 1968’de Washington DC’ye yaptığı bir gezide Mary Eastwood ile tanıştığında nihayet NOW’u (Ulusal Kadın Örgütü) buldu. NOW gösterilerine katıldı. Üyeliğini 1974’te New York’a kaydırdı ve 1977-79’da Washington DC bölümünün aktif bir üyesi oldu. NYC-NOW Uluslararası Kadınlar Yılı Komitesine başkanlık etti. 1974-77’de, Kadın Dövüş Sanatları Birliği’nin aktif bir üyesiydi.

Kitapları arasında yer alan Kadın Kurtuluşunun Politikası (1975), Her Zaman Bir Oda: Kadınlar Parti Siyasetine Nasıl Girdi (2000), Siyaset Bilimi Derneği’nden ödül kazandı.

1983’te New York Eyalet Barosu’na kabul edildi. Freeman şu anda New York’ta özel ofisinde, kürtaj hakkını savunan göstericilere ve siyasette aday kadınlara danışmanlık yapıyor, yerel siyasetle uğraşıyor, yazıyor ve ders veriyor.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.