Nazi işgaline karşı direnişin önemli isimlerinden biri olarak tanınan Berty Albrecht, direniş yıllarından önce feminist bir militandı.
15 Şubat 1893’te Marsilya’da dünyaya gelen Berthe Pauline Mariette Wild, hemşirelik okudu ve 1. Dünya Savaşı sırasında askeri hastanelerde çalıştı. Savaş bittikten sonra Hollandalı banker Frédéric Albrecht’le evlenerek Berty Albrecht adını aldı ve Londra’ya yerleşti. Londra’da yaşadığı (ve iki çocuk dünyaya getirdiği) yıllarda doğum kontrolü fikriyle tanıştı ve kadınların sosyal konumu üzerine düşünmeye başladı.
1931’de Albrecht’ten boşanmasının ardından taşındığı Paris’te İnsan Hakları Örgütü’ne (Ligue des Droits de l’Homme) üye oldu. Bundan kısa bir süre sonra, 1933’te, esas ilgi odağı olan kadın meselesine yoğunlaşarak üç aylık Le Problème Sexuel dergisini yayınlamaya başladı. Dergi, özellikle kadınların doğum kontrolü ve kürtaj hakkını savunuyordu.
Böylece Albrecht, 1930’lar boyunca insan hakları savunuculuğu ve Nazizm karşıtı aktivizme paralel olarak kadınların sorunlarıyla uğraşmayı sürdürdü. Nazi Almanyası’ndan kaçan Yahudi ve muhalif mülteciler için bir karşılama merkezi kurduğu yıllarda, kürtaj hakkını gündemde tutma çabasından vazgeçmedi.
Albrecht, 1941’de Endüstriyel Üretim ve Çalışma Bakanlığı tarafından kadın işsizliği sorununa çözüm bulmak için görevlendirilerek Lyon’a taşındı ve bölgedeki işsiz kadınların istihdamını amaçlayan atölyeler kurdu. Bu arada, karşılama merkezinde tanıştığı Henry Frenay’ın kurucusu olduğu Mouvement de Libération Nationale’e (Ulusal Kurtuluş Hareketi) katıldı; hareket için propaganda metinleri kaleme alarak örgütlenme çalışması yaptı. MLN, aynı yılın sonunda kendini feshettiğini açıklayarak yeraltına çekildi ve Albrecht ve Frenay’ın liderliği altında Combat (Kavga) örgütü kuruldu.
Albrecht, işsizlik bürosundaki işini, Combat’nın aktiviteleri için paravan olarak kullandı. Durumdan şüphelenmeye başlayan Fransız polisi tarafından 1942 yılı boyunca pek çok kez gözaltına alındı ve sonunda tutuklandı. Birkaç aylık tutukluluktan sonra, Alman işgali sonucu durumun mülteciler açısından iyice kötüye gitmesi üzerine hapisten kaçtı ve Combat çalışmalarına geri döndü.
1943 Mayıs’ında Gestapo tarafından tuzağa düşürülerek tutuklandı ve Fresnes hapishanesine gönderildi. Kısa süre sonra Gestapo, Fransız otoritelerine Albrecht’in intihar ederek öldüğünü bildirdi. Bedenine ancak 1945 yılında hapishane bahçesinde yapılan kazılar sonucu ulaşılabildi. Albrecht, savaşın ardından resmen Direniş kahramanı olarak tanındı ve Mount Valérion anıt mezarına defnedildi.
