Harriet Martineau, İngiltere’nin Norwich şehrinde 12 Haziran 1802’de doğdu. Sekiz çocuğun altıncısıydı. Aile ekonomik olarak istikrarlı ve o zamanlar çoğu İngiliz aileden daha iyi durumdaydı. Üniteryen aile tüm çocuklarına eğitimin ve eleştirel düşüncenin önemini aşıladılar. Bununla birlikte, anne, aynı zamanda geleneksel cinsiyet rollerine sıkı biçimde inanıyordu, bu nedenle Martineau erkekleri üniversiteye giderken, kızlar bunun yerine ev işlerini öğrendiler. Bu, tüm geleneksel cinsiyet beklentilerini reddeden ve cinsiyet eşitsizliği hakkında kapsamlı bir şekilde yazan Harriet için biçimlendirici bir yaşam deneyimi olacaktı. Annesi duygularını açığa vurabilen birisi olmadığı için Harriet, küçük kardeşlerine aşırı ilgi ve sevgi gösterdi.

Zor bir çocukluk ve gençlik dönemi geçiren Harriet Martineau, yaşamını daha çok kitaplar arasında geçirdi. Martineau’yu ön plana çıkaran şey ise kadın hakları savunucusu olmasıydı. Bu sayede de öncü feminist kuramcıları arasında yer alır. Sosyolojideki etkisiyle erkek egemen anlayışını da sarsmıştır. Eğitimini İngiltere’de alan Martineau’nun birçok kitabı ve sayısız makaleleri mevcuttur. Auguste Comte’un bazı eserlerini çevirerek bir anlamda Comte’un fikir sistematiğinin İngiltere’ye girmesini sağlamıştır.

Martineau genç yaşta tat ve koku duyularını kaybetmeye başladı, giderek sağır oldu ve kulaklık kullanmaya başladı. Bu, hayatındaki birçok sağlık sorununun da başlangıcıydı. Sağırlığını; “Hemen hemen başıma gelen en güzel şey, çünkü hem kendine hakim olma açısından muazzam bir saik, hem de aynı hastalıktan muzdarip olan diğer insanlara yardım etmek için bir vesile” diyerek karşıladı.

1821’de Üniteryen bir dergi olan Monthly Repository için isimsiz olarak yazmaya başladı. 1823’te Adanmışlık Egzersizleri ve Hitaplar, Dualar ve İlahiler’i yayınladı. 1849 yılında annesinin ölümünden kısa bir süre sonra çocukların sevgi dolu bir biçimde yetiştirilmeleriyle ilgili ve kendi deneyimlerinden yola çıktığı bir el kitabı olan Household Education’ı yazdı. Female Education isimli makalesinde ise kadınlar ve erkekler arasındaki zeka farkının eğitim alanındaki bir ayırımcılığın ürünü olduğunu öne sürdü.

Martineau daha sonraki süreçlerde Amerika’ya giderek, Amerikan toplumuna bir sosyolog gözüyle bakmaya ve Amerikan toplumunu o şekilde anlamaya çalıştı. Amerikan toplumu üzerindeki fikirlerini de Society in America isimli kitabında işledi. Harriet Martineau’nun dikkat çekmeye çalıştığı dört nokta bulunduğu dile getirilir. İlk olarak, sosyolog basit bir şekilde gözlem yapmamalı ve yaptığı gözlemlerden hareketle ürettiği bilimsel veriler ile sınırlı kalmamalıdır. Dolayısıyla sosyolog eylemde bulunarak kendi toplumuna da katkıda bulunmalıdır. İkinci olarak Martineau, klasik dönem diyebileceğimiz sosyologların evlilik, çocuklar, evde yaşam gibi olguları göz ardı ettiğini belirtir. Martineau’nun işaret ettiği üçüncü nokta ise, toplumun sadece erkek bireyler üzerinden şekillenmediği ve toplumdaki var olan kadınlar üzerinden de bakmak gerektiğidir.

Harriet Martineau, Viktorya döneminin başarılı popüler, çalışan kadın yazarının nadir bir örneğiydi ve birçok alanda feminist bir bakış açısı getirdi. Yaşamı boyunca 50’den fazla kitap ve 2000’den fazla makale yayınladı. Yazar olarak ilk yıllarında, Adam Smith’in felsefesine uygun olarak serbest piyasa ekonomik ilkelerini savundu. Ancak kariyerinin ilerleyen dönemlerinde, eşitsizliği ve adaletsizliği durdurmak için eylemlerin yapılmasını savundu ve toplumun ilerici evrimine olan inancından dolayı bir sosyal reformcu olarak hatırlandı.

1839 ile 1845 arasında Martineau, bir rahim tümörü nedeniyle eve bağlı, yatalak hale geldi. Hastalığı süresince Londra’dan daha huzurlu bir yere taşındı. Bu süre zarfında kapsamlı bir şekilde yazmaya devam etti, ancak son deneyimleri nedeniyle odağını tıbbi konulara kaydırdı. Doktorlar ve hastaları arasındaki egemenlik/ boyun eğme ilişkisine meydan okuyan Life in the Sickroom‘u yayınladı ve bunu yaptığı için tıp kurumu tarafından şiddetle eleştirildi.

1846 yılında arkadaşlarıyla birlikte, kadim Mısır dinini araştıracağı ve Filistin’deki, İncil’de adı geçen yerleri ziyaret edeceği sekiz aylık bir yakın doğu turuna çıktı. Martineau zaten Hristiyan doktrinlerinden çoğunlukla vazgeçmişti ancak ahiret inancından da vazgeçti. Bu değişim kardeşi ile ilişkisini ömür boyu kesmesine neden olacaktı.

Martineau sonraki yıllarında Daily News‘e ve radikal solcu Westminster Review‘a katkıda bulundu. 1850’lerde ve 60’larda kadın haklarını savunarak siyasi olarak aktif rol aldı. Evli Kadınların Mülkiyet Yasasını, fahişeliğin ruhsatlandırılmasını ve müşterilerin yasal düzenlemesini ve kadınların oy kullanma hakkını destekledi. Polislere, yanında erkek bulanmayan kadınlara kötü muamele imkanı tanıyan ve suçlanan kadınlara savunma hakkı tanımayan bulaşıcı hastalık yasasına karşı çıktı. Bu yasaya karşı mücadelesi, konunun kamusal alanda tartışılmasına ve modern İngiliz kadın hareketinin doğmasına vesile oldu. 1935 yılında Boston’da gözlemci olarak katıldığı kölelik karşıtı toplantıda, hakikati konuşması gerektiğini düşündü ve beyanında kölelik için şöyle dedi: “Tanrının yasasına aykırı”. Toplantı sonrası tahmin ettiği gibi Amerika’ya girişi yasaklandı.

Hastalığı, Martineau’yu hayatının sonuna kadar yatalak bıraktı. Ancak Daily News gazetesindeki görevine devam etti. 14 yılı aşkın sürede 1600’den fazla haber yazdı. 1866 yılında yazmaktan elini çekti. Son yıllarında da İngiltere’de ortaya çıkan feminist davanın sembolü olmaya devam etti.

Harriet Martineau, 27 Haziran 1876’da bronşitten öldü.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.